Ölümle tanışmak…
Dedemin son fotoğrafı… Kim bilebilirdi ki bu fotoğrafın dedemin son fotoğrafı olacağını. Bilseydik daha çok fotoğrafını çekmez miydik?
Keşke birkaç tane fotoğrafını çekseydik. Bu hayatta keşkeler ve şikayetler bitmez. O yüzden bu fotoğrafı çektiğimize şükretmeliyiz. Ya bu fotoğrafı çekmemiş olsaydık. Hayatımda ilk kez bu kadar yakın bir akrabamı kaybediyorum. İnsan başta inanamıyor. Dedemin tabuta, mezara koyuluşunu gördüm ama hala inanamıyorum öldüğüne. Sanki köye gittiğimde yine bizi kapıda karşılayacakmış gibi geliyor. İlk kez bir yakınımı kaybettiğim için hep böyle mi hissediliyor yoksa ilk olduğu için mi böyle hissediyorum bilmiyorum. Ağlasam rahatlar mıyım acaba. Ağlamak herşeye çare midir? İnsan her rahatlamak istediğinde ağlasa ağlamanın bir özelliği kalır mı? İnsanı ağlatan çağresizlik midir? İnsanız hepimiz bir gün hakkın rahmetine kavuşacağız. Ölüm bazıları için son olabilir. Ama bizim için bir başlangıç. Sonsuz bir hayatın giriş kapısı. Bazıları için zor geçilen dar bir kapı bazıları için çok geniş rahat geçilen bir kapı. O kapının genişliğini de belirliyen insan. Hangi insan dar bir kapıdan geçmek ister ki? İnsan hayatı yaşayarak öğrenir. Güzel, eğlenceli, neşeli günlerimiz olduğu gibi hüzünlü, sıkıntılı günlerimiz de olur. Kimin önce gideceğini biz bilemeyiz. Bize düşen hayırlısı için dua edip Allah’a şükretmektir. Allah geride kalanlara hayırlı uzun ömürler versin…